02 Eylül 2024 16:15

Erol Olçok Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Konferans Salonu'nda düzenlenen programda konuşan Bakan Yardımcısı Yelkenci, yeni eğitim öğretim yılının Türk milleti, öğretmenler, öğrenciler ve veliler için hayırlı olmasını diledi.
 
Yelkenci, bir seneyi aşkın süredir gece gündüz demeden içinde akademisyenler, öğretmenler ve bürokratların da bulunduğu 1.250 kişiyle beraber hazırladıkları Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin formatör eğitimlerini yaz dönemi boyunca gerçekleştirdiklerini belirtti.
 
11 bini aşkın formatör öğretmene, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni detaylarıyla ve nasıl anlatmaları gerektiğiyle ilgili paylaşımlarda bulunduklarını vurgulayan Yelkenci, "Bu süreçte müfredatın Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ortak metni ve öğretim programlarının Sayın Bakanımız tarafından onaylanmasıyla beraber kitap yazma çalışmalarımızı da başlatmış olduk ve çok şükür, 2 Temmuz itibarıyla kitap yazım işlerini bitirdik ve matbaa süreçlerini başlatmış olduk. Bugün itibarıyla da bütün kitaplar okul öncesi, birinci, beşinci ve dokuzuncu sınıftaki Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamındaki kitaplar da dahil olmak üzere, illerimize ulaştırıldı." dedi.
 
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin, beceri örgüsü temelli ve değerlerle beslenen bir program olduğunu vurgulayan Yelkenci, şöyle konuştu: "En önemli iş, öğretmenin öğrenciyle karşı karşıya geldiği anda başlayacağı için öğretmenlerimize yapılacak olan bilgilendirmeler ne kadar sağlıklı olursa programda o kadar sağlıklı işleyecektir. Bu 2005'teki revizyon gibi bir revizyon değil. O dönemde görevde olan öğretmenlerimiz hatırlayacaklardır. Özellikle tecrübeli öğretmenler, yapılandırmacı yaklaşımla ilgili olarak 'Eski köye yeni adet mi getirdiniz? Biz bildiğimiz usulde devam ederiz.' şeklinde bir tavırda bulunanlar olmuştu. Onlar dönüp aynı konuları eski yöntem ve tekniklerle anlatmışlardı çünkü burada değişen sadece yöntem ve tekniklerdi. Konulara baktığınızda kazanımlara baktığınızda yine aynı konu ve kazanımlar olduğunu görüyordunuz."
 
Ömer Faruk Yelkenci, bu yeni model ile birlikte tamamen yaklaşımın, paradigmanın ve konuların değiştiğinin altını çizerek, "Aslında bizim eğitim tarihimizde Türk modernleşmesi üzerinden ele aldığımızda modern eğitimin başlaması 1869 Maarifiumumiye Nizamnamesi ile başlatabiliriz bunu. Oradan itibaren hep kademe bazında yapılan öğretim programları ilk kez okul öncesinden, 12'nci sınıfa kadar bir bütünlük içinde yapılmış oldu." ifadesini kullandı.
 
Yeni programın dikey ve yatay bütünlükle yapılandırıldığını aktaran Yelkenci, şunları kaydetti: "Siz fen bilimleri dersinde afetlerden bahsediyorsanız bunu sosyal bilgiler dersinde de programda desteklendiğini, Türkçe dersinde de farklı şekillerde desteklendiğini görebiliyorsunuz. Dolayısıyla başka program yok. Bu programın en güzel şekilde uygulanması gerekmekte çocuklarımız için ve eğitim sistemimizin, milletimizin geleceği için. Malum beceri örgüsü temelli bir program yazdık. Bu bize özgü bir program. Becerileri de bize özgü bir şekilde yapılandırdık. Kavramsal beceriler, alan becerileri, sosyal, duygusal öğrenme becerileri, okuryazarlık becerileri."
 
Değerlerin sosyal öğrenme yoluyla ailede, toplumda edinildiğini ve bu imkânlar azaldığı için sosyolojik olarak okullara daha fazla iş düştüğünü anlatan Yelkenci, "Bir taraftan çağı yakalayacak olan hatta çağın ötesini yakalayacak olan beceri örgüsüyle donanmış nesiller, bir taraftan da kendi milli, manevi değerlerine ve aynı zamanda insani değerlere sahip olan nesiller yetiştirmemiz için böyle bir model planlanmış, programlanmış ve uygulamaya konulmuş oldu." diye konuştu.
 
Konuşmaların ardından Yelkenci, formatör öğretmenlerin sorularını cevapladı.